Nitrik Oksit (NO)
–NO
antik bir elçidir. Yani yaşamın ortaya çıktığından beri vardır. Nobel Ödüllü
bir moleküldür. Luis İgnarro ve arkadaşları tarafından Yaşam Molekülü olarak
tanımlanmış ve bilimsel çalışmaların öncülüğünü yapmak için Nitrik Oksit
Derneği kurulmuştur.
-Aslında
Nitrojen (N) yaşam için esastır, ama tek başına kalamaz, ya indüklenir ya da
indirgenir. NO böyle bir üründür. Nitrojen kaynağıdır aynı zamanda….Vücudumuzda
döngüsel bir Nitrojen siklusu vardır, NO hücre içi ve hücre dışında sinyal
iletişiminin ana maddelerinden biridir… Vücudumuzdaki tüm hücrelerin
aralarındaki iletişimi bu sayede sağlanır.
-Hücresel
Yaşam dünyada varolduktan sonra önce bakteri ve bitkiler Nitrit ve Nitrat redüktazlar
yoluyla NO sentezine başladılar.
–NO
nitrojen siklusunda zorunlu ara bir maddedir. Oksijen yokluğunda solunum için
bir elektron alıcısı olarak kullanılabilir.
-1980’lerde
NO’nun memeli hücrelerinde de olduğu ve damarların endotel kısmında çok önemli
rol oynadığı ortaya çıktı.
-Belki
hatırlarsınız, göğüs ağrısı olan hastalara dil atı nitrogliserin verilmektedir,
bunun damarlardaki genişleme etkinliği NO üzerinden olmaktadır.
–NO’nun
vücudumuzdaki temel etkileri; gen regülasyonu, damarların esnekliğinin
sağlanması, vasküler geçirgenlik, bronkodilatasyon, yeni damar
oluşumlarını artması, kırmızı kan hücreleri ve trombosit fonksiyonları, sinirsel
iletim ve sağlığı, hormonların salgılanması, iltihaplanmanın
önlenmesi, cinsel sağlık, bağışıklık, barsak hareketliliği, hafızanın
güçlenmesi, yara iyileşmesi ve metabolik fonksiyonların kontrolü
şeklindedir…. Kilo vermeye ve sigaranın bırakılmasına yardımcı olabilir….Tip
2 diyabetin düzelmesine katkı sağlayabilir….
-Kanserde
ise kompleks bir rolü vardır. NO‘nun
kanserdeki rolü hangi hücreler tarafından nerede ve ne zaman üretildiğine, hücresel
konsantrasyonuna, redoks ortamına, hedef elemanlarına, NO düzeyine ve tümörün mikro ortamına bağlıdır.
-Kanser
tedavisindeki rolü çok çeşitlidir…Tümör içindeki NO’nun aksiyon ve
konsantrasyon süresine bağlı olarak kanser başlangıcı, kanser hücrelerinin
progresyonu, tümör kan akımını, yeni damar oluşumları, metastaz, apoptozis,
hücre ölümü ve tümörün baskılanmasına yol açar…. NO kanser tedavisinde, kemoterapi
ve radyoterapinin etkinliğinin artmasında önemli rol oynar….
–NO
üretiminde 3 tane NOS (Nitrik Oksit Sentetaz) rol oynar.
NO
vücudumuzda NOS enzimlerinin izoformları tarafından üretilmektedir. eNOS, nNOS
ve iNOS. eNOS;
damarlarımızdaki endoteller tarafından, nNOS;
sinir hücreleri tarafından, iNOS;
bağışıklık sistemi tarafından…
-İlginçtir
normalde vücudumuzda serbest oksijen ve nitrojen radikalleri metabolizma sonucu
ortaya çıkarak hücrelerimize ve dolayısıyla vücudumuza zarar verir hale
gelirler. NO; ilginçtir serbest nitrojen radikali olmasına rağmen, hücrelerimiz
için faydası çok fazladır.
–NO; 30
Da ağırlığında olup, sıvı ortamlarda 0,1-5 sn, diğer konsantrasyonlarında ise 9
kat daha fazla yarı ömrü vardır ve gaz halinde bulunur. Lipofilik ve gaz
yapısında olmasından dolayı hücre zarlarına kolayca diffüz edebilir…
-Vücudumuzda
NO azaldığında, damarlarımızda daralma, esneme kaybı, pıhtılaşma problemleri,
cinsel problemler, barsak sağlığında düzensizlikleri, barsaklardan emilim
problemleri, beyin ve sinir hastalıkları meydana gelirken, olmadığında ise
yaşam mümkün değildir….
-Normal
beslenme düzenimizde ve günümüzdeki gıdalarla beslenme modellerimizle günlük NO
ihtiyacının en fazla %10’unu alabilmekteyiz. Ayrıca hareket halinde olmak ve spor
yapmak NO seviyemizi %10 arttırır. 20’li yaşlarda damarlarımızdaki NO seviyesi
%90-100 iken yaş ilerledikçe maalesef azalmaktadır. Örneğin 60 yaşına
geldiğimizde standart beslenme ile NO seviyesi %15’lere düşmektedir. Ve
hepimizin bildiği gibi bu eksiklik nedeniyle bu yaşlarda kalp krizleri, felç ve
damar tıkanıklıkları, hafıza problemleri olduğunu üzülerek görmekteyiz…
-COVID-19
Pandemisinde en büyük problem damarlarımızdaki endotellerde disfonksiyon gelişmesi
ve trombosit fonksiyonlarında bozulmalar meydana geldiği için ani ölümler
gelişmektedir. NO eksikliği bu faktörleri ciddi olarak daha da kötü hale
getirmektedir. Tek başına olmasa bile bu dikkate değer bir nedendir.
-Bu
nedenle vücudumuzdaki NO’yu normal değerlerde tutmak ve stabil hale getirmek
gerekir. Madem Beslenme
ve Spor ile sadece %15 civarında NO’nun varlığının sürdürülmesine
katkı var, o zaman ek olarak NO’yu dışarıdan takviye olarak almak gerekir. Bu
konuda destek almak isterseniz videomun açıklamalar bölümüne link olarak koyuyorum…
–NO
kaynağı olarak, dışarıdan alınan Nitrat ve Nitritler, vücut içinde ise L-Arginin,
L-Sitrulin…
Et
ürünleri, turunçgiller, pancar, sarımsak ve yeşil yapraklı sebzelerde yüksek
oranda bulunmaktadır, ancak günlük ihtiyacımızı her gün kilolarca bu ürünlerden
yiyerek karşılayabiliriz ki bu mümkün değildir…
Ama Nitrat
ve Nitritlerin diğer bir formu olan N-Nitrozaminler, tehlikelidir, kanserojendirler…Çoğunlukla
salam, sosis vb gibi gıdalarda bulunurlar…
-Özet
olarak; Kan damarlarının gerektiğinde esnemesini sağlayarak kan akışını
artırır, kan basıncını düşürür ve kalp sağlığını iyileştirir. Erkeklerde cinsel
fonksiyonları iyileştirir. Egzersiz ve kas performansını artırır. Sistemik
inflamasyonu azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir…. Ve günümüz
koşullarında dışarıdan takviye olarak alınmalıdır…
Linkler:
https://www.nitricoxidesociety.org/